4 Eylül 2011 Pazar

Stanley Kubrick neydi?


artık bloğun "yönetmenler" etiketi altında bir bölümünün de oluşma vakti gelmiştir dedim... ve sinema dünyasının dehası, mucizevi adamı stanley kubrick'le startı verdim...
burada kendisiyle alakalı naçizane fikirlerimi paylaşacağım... her açıdan olduğu gibi bir de simone'nun gözünden anlatacağım size...

genel olarak hayatını anlatmak gerekirse, kendisi 1928 de doğmuş, kariyerine bir dergide amatör fotolar çekerek başlamış daha sonra bi şekilde sinemaya adım atmış ve 1999'a kadar yönetmen olarak kariyerine devam etmiştir.. son filmi olan eyes wide shut (gözü tamamen kapalı) bittikten hemen sonra ise hayata veda etmiştir...
hayatına bir çok film sığdırmış bu yönetmen, fizik için albert einstein ne ise sinema için de stanley kubrick o'dur dedirtmiştir...
IQ seviyesi normalin altında olduğu iddia ediliyor, doğru yanlış bilemem, fakat bana bunun doğru olabileceğini düşündüren bir kaç şey var, IQ seviyesi denen şey pratik düşünebilmeyi gerektirdiğine göre, ve Stanley Kubrick kesinlikle pratik düşünemeyecek kadar mükemmeliyetçi olduğuna göre evet bu doğru olabilir... zira Kubrick çektiği filmlerde kullanılan duvar renklerinden halı desenlerine kadar her detayı en ince ayrıntısı ile inceleyen , obsesyon derecesinde takıntılı, simetrik hastası bir yönetmendi. filmlerinde oynayan oyuncuları çıldırttığı söylenir... bir sahneyi 170 kere çektiği bilinir... mükemmellik anlayışı onda biraz abartılıdır.
bu yazıyı okuduktan sonra filmlerine başka bir açıdan bakacaksınız... çünkü onun filminde asla rahatsız edici, yamuk çarpık, hiç birşey göremessiniz... örneğin SHİNNİNG de Jack Nicholson'nın koridora çıkıp arkadaki desenin tam ortasında durduğu bir sahne vardır ki kesinlikle tesadüf olamaz, Kubrick filmlerinde tesadüf yoktur, filmdeki arabanın renginden, fayanslara kadar her şey onun elinden ve gözünden geçmiş ve mutlaka bir anlam yüklenerek karar verilmiştir.
ayrıca her filminde felsefik bazı anlamlar gizlidir, bazı mesajları seyirciye vermekten büyük zevk alır... onun gerilim filmlerinden birini izlerken, zamanının yanlışlarına, hatalara ve dünyevi yanlışlara bol bol gönderme yaptığı görebilirsiniz... sinema dünyası için bir başyapıt olan A Clockwork Orange geleceğin yoldan çıkmışlığı, gençliğin geleceği içler acısı durumu daha çekildiği 1971 yılında yeterince net ortaya koymuştur, bu IQ su düşük yönetmenin nasıl bir öngörüsü olduğunu siz anlayın...

ve son olarak Stanley Kubrick sadece bir yönetmen değil aynı zamanda mükemmeliyetçi bir kahindir... 68 de çevrilen A Space Odyssey'in hala tüm zamanlara hitab etmesi de bunun kanıtı değil mi ?

aynı zamanda filmlerinde herkes aynı mükemmeliyet duygusunu yaşamayabilir... zaten o mükemmel senarist değil, mükemmel yönetmendi :)

Hiç yorum yok: