15 Kasım 2011 Salı

oy anam oyyyy

akşam aktardan kuşburnu ve zencefil aldık sevgiliyle.

kuşburnu tek başına zencefil ise ıhlamurla kaynatılacak. akşam yemeğinden sonra kuşburnunu kaynattım, kekremsi bir tadı oldu, 1 fincandan fazla dayanamadım eziyetine. şimdi zencefil ve ıhlamuru kaynatıyorum... neden normalde marketten alıp, yiyip içtiğimiz şeylerin orjinalini alınca tadı asla benzemiyor ? mesela ıhlamurun da hazır olanını sevmiyorum ben...

eczaneden de soğuk algınlığı ilacı ve burun spreyi aldık onları daha kullanmadım... yani uzun lafın kısası ben, 2 yıl aradan sonra ilk kez şifayı kaptım.

durumum iyi, yani ayakta duramayacak halde değilim, ama burnumun yanması ve sürekli gıdıklanması beni deli ediyor...

hasta olunca canım çok afilli şeyler istiyor, mesela milkshake !

aktardan ve eczaneden sonra milkshake almaya gittik, çilekli istedik makinada arıza varmış, adam "vanilyalı ister misiniz" diye sordu ben "tamam" dedim, sevgili, "çikolatalı olsun" dedi. vay anan baban ! çikolatalı da bozukmuş iyi mi ? içmeseydikte olurdu aslında ama illa ki içecez, ona da razı olduk... ve zaten hasta olan ben, kocaman bir milkshake'i soğuk demeden lüüüüp diye bitirdim...

eğer bunun neticesinde, hastalığım iyiye giderse insanlara hastayken milkshake içmelerini önerebilirim ...

aslında ben size ne diyecektim nereye geldi konu, bir film anlatıcam size ama görüldüğü gibi kafam hastalıktan mütevellit bi hayli karışık, zırvalayıp duruyorum... toparlayayım, anlatıcam.. söz...

2 yorum:

kisiselist dedi ki...

güzel önerge.
ayrıca yeni keşfettim blogunu güzelmiş,bundan gayrı okurunum :)

watashi wa sinem dedi ki...

şeref verdiniz :) dünden itibaren daha kötüye gittiğime göre bütün suç milkshake'te.. :/