7 Haziran 2012 Perşembe

the grey (gri kurt)

uzun zamandır film izleyemiyorum.. zaten yakında sezon finali yapıcam artık :P eee yazın bu sıcağında evde film izleyip oturacak halim yok değil mi ? (hayır sanki yapacak daha iyi bir planım varmış gibi )


en son gri kurt'u izledim... beklentim çok yüksekti neden bilmem. konu tam benlik, yaşam savaşı falan, düşen uçak ! tam benlik yani.. uçaklar düşsün ben zaten bin bir sıkıntıyla bindiğim uçağa bi daha hiç binmeyeyim. :/


anladığınız üzere, filmde, kuzey kutbunda petrol çıkaran bir firmanın çalışanlarını evlerine götürmek üzere yola çıkan uçağın düşme hikayesi var.


uçaktan sağ kurtulmayı başaran 7 adam, her yanı karlarla kaplı ve hiçbir yaşam belirtisi olmayan bir dağ başında , hayatta kalma savaşı verirler, fakat gece olunca hiç hesaba katmadıkları bir durumla karşılaşırlar. kurtlar !


adamların sonlarını kurtlar mı, soğuk mu, yoksa açlık mı getirecek. kimler hayatta kalacak kimler yenik düşecek, kurtarılacaklar mı ?


tüm bu soruların yanıtını tabi ki filmi izleyerek öğreneceksiniz.


benim beklentim çok büyüktü dediğim gibi, bence siz bu kadar büyük beklentiler içine girmeden izleyin. mesela ben film bittiğinde bir süre daha öylece ekrana bakakaldım.. hani öyle filmler vardır ya. o biter ama siz bitiremezsiniz.


neticede anladığım bir şey var, benim yüreğim artık acıklı hikayelere dayanamıyor :( yaşlanıyor muyum nedir, anlamadım ama. en kötüsünü bile izlesem bir kaç gün etkisinde kalıyorum maalesef.


yaşım ilerledikçe, normalde çokta sevmediğim komedi filmlerini izlemeye başlayacağım, içim sadece onu kaldıracak sanırım...


dün akşam o gudubet güney'in (kuzey güney) babasına hesap sorduğu anlarda bile gözlerim dolduysa ona bile acıdıysam. vay bana vaylar banaaaa :(

Hiç yorum yok: