27 Ekim 2010 Çarşamba

yaşamak için !!!

aslında çok sinirliyim... başta izlemeye aldığım iyi şeyler yaptığını sandığım bloggerların bi poka yaramadığını görüyorum.. ne birşey aktarabiliyorlar okuyana, nede bir yaratıcılık var... ee o zaman neden yer işgal ediyorsun... siktir git çektiğin artistik fotoğrafları saçma 2 satırı kendine sakla...

her neyse efendim... beni asıl sinirlendiren şu,

ne derece hayvan sever bir insan olduğumu artık okuyupta anlamayan yoktur,  fakat vejeteryan değilim... çünkü bana oldum olası saçma gelen bir yaşayış biçimi.. hiçbir sağlıklı tarafı olmadığı gibi uzmanlarında onaylamadığı bir durum.. mantıklı hiçbir yanı yok... yaşamak için almamız gereken temel besin öğelerinden biride ettir... et sevememe, yiyememe durumunu anlıyorum.. fakat '' efenim ben vejeteryanım çünkü hayvanseverim'' durumuna aklım yatmıyor...

'doğayı yeşili çok seviyorum, bu sebeple sebzede yemiyorum' gibi mantık dışı

ben etobur bir insan değilim sadece balığı çok severim.. kırmızı et ve tavuk eti de nadiren yediğim sadece ihtiyaç duyduğum için yediğim besinler...

ya bu insanlar hayatlarında hiç belgesel izlememiş yada zır cahil tipler...

hayvanların dahi avlandığını yaşamak için et yediğini görmüyorlar.. haa kimse yemek zorunda değil.. kimse bunu anlamak zorundada değil.. ama insanların dini duygularınıda bunun ardına saklanıp aşağılayamaz...

yaklaşan kurban bayramını caniilik, katliam adı altında konu yapamaz... 

yarın birgün çocuğunuz olursa sağlıklı büyümesi adına ona et yedirecekmisiniz, yoksa  sağlıksız büyümesini göze alarak vejeteryan olarak mı yetiştireceksiniz...

ne yaparsanız yapın.. bunun adına hayvanseverlik demeyin... evimizde beslediğimiz hayvanları biz de yemiyoruz... bu çok saçma çokkk... gülüyorum bu cehalete dahada bişi diyemiyorum...

Hiç yorum yok: