24 Kasım 2010 Çarşamba

son günlerde










bu aralar içimde tarifi zor duygular yaşıyorum... sebebini kesin belli olmadan söylemek istemiyorum... hayır hayır hamile falan değilim :P




bu sebeple ne yazmak istiyorum ne de başka bişey yapmak, dün oturup iki film izledim arka arkaya.. biraz onlardan birazda son okuduğum kitaplardan bahsedeyim..




ilk film uzun zamandır izlemek isteyip fırsat bulamadığım AMELİE ile gönlümüze taht kuran audrey tautou'nun filmi.




filmin fransızca adı; la folie... pas du tout türkçe adı ise, seviyor sevmiyor.. aslında tam olarak bir aşk filmi değil... o suratını yediğimin audrey'si yine tüm sevimliliğiyle kalbimizi çalıyor fakat filmin ortasında film yeniden başlıyor gibi... bence izlenmeli... güzeldi sevdim ben...




ikinci film ise mimiklerine, ağzına sığdıramadığı dişlerine tahammül edemediğim sinem kobal'ında oynadığı, romantik komedi... yahu bir film bu kadar çakma bu kadar özenti olabilirmi, sırf zaman dolsun diye izlediğim bir filmdi, bence sizde sırf zaman öldürmek için izleyebilirsiniz çok fazla bişey beklemeyin, filmde cemal hünal, engin altan düzyatani sedef avcı oynayanlar arasında, hele o cemal hünal denen enteresan ifadeli şaşkın görünümlü üstelikte çirkin adam varya... ıssız adam olmaktan kurtulamamış... açıkçası türkiyede oyunculuğunu beğendiğim çok fazla inan yok... ama beğendiklerimide sağlam beğeniyorum :) fikret kuşkan gibi, bu adam beni izlerken ağlatabilen tek adam heralde... hayır babam ve oğlumdan bahsetmiyorum... bence babam ve oğlumdada hümeyra bozmuş işi... o abartılı şivesi filmi inandırıcılıktan uzaklaştırmış...




kitaplara gelince efendim... son zamanlarda kitap okumadan uyuyamaz oldum.. eski günlerdeki gibi... çok büyük ümitlerle başlamadığım iki kitapta beni şaşırttı... benm burada yaşadığım yerde bir kitapçım var sık sık gidip rasgele kitap alırım... bu kitaplarda öyle oldu biri bestseller'mış sonradan öğrendim kitap bir mülteci çocuğun dramını anlatıyor... adı küçük arı... çok fazla söze gerek yok. güzel kitaptı... bitirmesi biraz uzun sürsede yer yer acaba şimdi ne olacak diye merak ettiğim zamanlar oldu..




diğer kitap ta ''çünkü seni seviyorum" isimli enteresan bir kitap. yazarı guıllaume musso. aşk romanlarını hiç sevmem.. ama bu kitabın açıklaması ilgimi çekti ve kısa zamanda filminin çevrilmesini umuyorum şimdi... bu arada adı gibi aşk yoğunluklu bir kitap değil bu.. orada sevilen bir kadın veya bir erkekte değil...




üçüncü ve son kitap ta.. başladıktan 2 gün sonra biten ve okurken çok eğlendiğim çok güldüğüm bazen sinirlendiğim ve bir çoğunuzun bildiği "pucca günlük ; küçük aptalın büyük dünyası"




güzeldi ve devamını bekliyorum...




işte böyle sayın bilokseverler... son günlerde yaptıklarım sadece kitap okumak ve film izlemek.. bilgisayarımı bile doğru düzgün elime almaz oldum.. daha çok düşünüyorum... kafamın içi çok dolu... çok karışık, duygularım çok karışık...




yakın zamanda netlik kazanacak o zaman sizinle de paylaşıcam.. şimdilik hoş kalın....





Hiç yorum yok: