8 Şubat 2011 Salı

sinirimi bozan satış temsilcileri


2 gündür evden çıkınca geri eve gelmek istemiyorum... ne güzel bir hava var dışarıda... sanki bahar gelmiş gibi... yalnız bu havalar esnafın beynine nüfuz edince fazla oksijenden sorulan sorulara saçma cevaplar vermeye başlıyorlar sanırım... tecrübelerime dayanarak yazıyorum bunu...

uzun zamandır desensiz düz kremrengi bir halı arıyordum, ama böyle tüylü püsküllü olanlarından.. bir halıcının önünden geçiyorum tam da istediğim gibi bir halıyı vitrinde gördüm fakat, renk aradığım renk değil... mağazanın önünde bazı malları düzenleyen adama sorayım dedim diyalog aynen şu

- bu halının düz rengi var mı ?

- abla bu halının bu renginden kalmadı

(zaten o rengarenk ben onu sormuyorumki düz renk soruyorum. soruyu düzeltip bi daha sordum)

- yok düz kremrengi arıyorum ben zaten...

- işte bu renk kalmadı abla, başka renkler var da istersen içeride bakabilirsin...

(allah allah ya... ya adam beni cidden anlamıyor ya da dinlemiyor... niye ısrarla o renkten kalmadığını söylüyor anlamadım... zaten o rengi istemiyorumki ben. neyse renk mevzuundan vazgeçip başka bir soru sordum. bu arada halı kadife iplikle yapılan biraz parlak modeller var ya işte ondan ben daha sade bişi arıyorum)

- peki içeridekilerde böyle kadife iplik mi ? ben düz sade bişi arıyorum.

-abla bunlar böle çeşitli renklerle yapılmış işte..

(yok arkadaş adam renkle kafayı bozmuş... baktım anlaşamıcam hiçbişi demeden yoluma devam ettim...)

bir mağazaya girdiğimde peşimde dolanan sürekli "yardımcı olalım" diyen satış temsilcilerinden hiç hazetmiyorum... beni geriyorlar... ben yardım istediğimde zaten gidip isterim.. fakat yardım istediğimde de böyle saçma cevap veren birine denk gelirsem alaaaaaaaaaaaaaahhh...

benzer bir olay bikaç ay önce kompedan da başıma geldi...

siyah tayt arıyorum heryere baktım ama karaborsamı olmuş ne olmuş anlamadım... yok yok...

en sonunda kompedanı görünce orada olabileceğini düşündüm girdim içeri... up uzun ve kalabalık bir mağaza.. hiç aramaya kalkışmadan direk sorup alıp çıkayım dedim. hemen girişteki satış temsilcisine sordum bana mağazanın en sonunu gösterdi orada diye... gittim gittim gittim yok göremedim.. nitekim kalabalık ve benim bunalmışlığımda olduğunda görmedim belkide... mağazanın sonuna kadar yürüyüp göremeyince bu kez en sondaki satış temsilcisine sorayım dedim.. bu kez de o bana mağazanın girişinde olduğunu söyledi... yine döndüm yürüdüm yürüdüm ama göremedim... artık iyice sinirlenmiştim ki, en son sorduğum satış temsilcisine doğru bir hışımla gittim ve herkesin içinde "siz benimle dalgamı geçiyorsunuz" diye bağırdım...

yani sonuçta onları oraya müşteri soru sorduğunda kafaya göre sallayıp kendi çabamızla bulmamız için diktiyseler kazandıkları parayı haketmiyorlar.... ben ihtiyacım olduğunda onlara soru soruyorsam bana tarif edeceklerine bulup getirmeleri gerekiyor... ayrıca kompedan çalışanlarını çok laubali ve yılışık buldum... zira ilk sorduğum satıcı, orada başka bir arkadaşıyla kikirdeyip şımarık şımarık hareketler yaptığından beni duymamıştı bile... ancak 2. kez tekrarladığımda duydu... üstelik hemen yanıbaşında olan ürünün belliki yerini bilmediği halde bana mağazanın taaa en sonunda olduğunu söyledi... neye dayanarak? bilemiyorum... ama bundan sonra bir ton muadili olan bu mağazadan alışveriş yaparmıyım onuda bilemiyorum...

-

2 yorum:

mrtha dedi ki...

satış temsilcileri genelde beni de sinir ediyolar ama bazıları da o kadar iyi ki her mağazaya gidişimde gözüm onları arıyor :)
geçen senin yaşadıklarını özel hastanede hasta temsilcileriyle yaşadım. Ne kadar uyuşuk, anlayışı kıt kız varsa almışlar diye düşünmüştüm

watashi wa sinem dedi ki...

kesinlikle öyle, sözüm meclisten dışarı zaten.. yıllar evvel sürekli alışveriş yaptığım bir mağazadaki satış danışmanını hala anarım... biraz feminen bir adamdı adını hatırlayamıyorum ama hangi mağazadaysa şuan eminim bir çok müşteri onun o sevimliliği ve amacı sadece satmak olmadığını hissettirdiği için gidiyordur... problem bence insanların işlerini severek yapmamalarında...