1 Temmuz 2011 Cuma

yaşasın egolarımız


selam bebişlerim... yoğun ve yorucu bir haftayı daha geride bıraktık (yani kendi adıma)

bazen aklıma bişi geliyor, dedikodu yapasım geliyor mesela, ama çevremden birilerine anlatırsam muhtemelen dedikodusunu yapacağım kişiyi tanıyor olduğundan hoş bir davranış olmayacağını biliyorum.. ama anlatmassamda çatlıyorum napiiim :)

efem şimdi benm bir arkadaşım var, kendisi benden yaklaşık 1 ay sonra evlendi evlenene kadar yediği her boku fotoğraflayıp facebookta paylaşan bu şahsiyet bugün fikkatimi çekti ki 1 tane bile düğün fotoğrafını paylaşmamış... bunu istememiş olma gibi bir ihtimal mümkün değil yok. çünkü facebookta tam 20 adet albüm oluşturup bu 20 albümede kendisinin araba kullanırken, reinada eğlenirken, sushico da tıkınırken, üstü açık bir arabayla gezinirken, gittiği otellerin lobisinde arzı endam ederken, plajda güneşlenirken... hatta ve hatta balayında daha oradayken yediği sabah kahvaltısının artık tabaklarını gösteren 8374949 tane fotoğrafı vardı :) yani düşününki o fotoğrafların arasında daha neler vardı neler.. hatta bi ara "balayı" albümünü görünce, olmadık resimler paylaşacak diye ödüm çatladı da şükür orada frene bastı bu arkadaş... bizzat düğnünde kendisini görmesem bu kızın düğün yaptığına bile inanmayacaktım.. bu kadar gösterişi seven bu arkadaşım neden 1 tane bile düğün fotoğrafını paylaşmaz... işte aklıma bugün şu 2 seçenek takıldı

1- ya bu arkadaş düğün fotolarından hiç memnun kalmadı (yani onun klasına uygun bulmadı)
2- ya da düğününden öncede 4 yıl beraber olduğu damat beyin 1 adet bile fotoğrafını "nazar" bahanesi altında paylaşmayan bu kızımız zengin ama çirkin olan damadı beğenmiyor... :)

vallahi bilemiyorum :) geriye ihtimali çok düşük bir seçenek kaldı

bu kızımız evlendiği günden beri gittiği her yeri twitter gibi facebook iletisine yazmakta
örneğin "vip den demet akalın konseri" "eşimin şirketinin verdiği yemek" gibi... sanırım fotolarımdan daha ilgi çekecek aktivitelerim var benm demek istiyor :)

aslında yazdıklarını gördükçe altına "hanım hanıııım burası twitter değil" diyesim geliyor ama, diyemiyorum... kendisinin biraz gösterişi seven (biraz mı) ama aynı zamanda da iyi kalpli bir arkadaş olduğunu bilmesem yeminle çok fena bozucam.. :) hayır insan kendini evde oturan bi boka yaramayan hiçbişi görmeyen hiçbiyere gitmeyen biri gibi hissediyor azizim :)
ayrıca bu yazdıklarının altına 1 tane bile yorum gelmemesi bence çoğu insanın da benim gibi düşündüğünün kanıtı :P
görgüsüz olmak ve gerçekten kaliteli olmak arasında bi çizgi var bence... şimdi biz iletilerimize "yarın eltimgillerde altın günü" yazsak ta görgüsüzlük yapmış oluruz bence

ne demişler ; zenginin malı züğürtün çenesini yorar :P

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Yazı gerçekten çok güzel olmuş :D İlk yorumu da ben yapayım. Ama bazen ne yazık ki facebookun dozunu kaçırdığım oluyor benim de :) Bloguma beklerim
www.lovesfromfashion.blogspot.com

watashi wa sinem dedi ki...

teşekkür ederim efendim.. arada benimde burjuva olasım geliyor fakat burjuvalık bu bünyede şişede durduğu gibi durmuyor :) blogunuza gelicem... :)

Serli dedi ki...

bu kadar mı güzel betimlenir bu andavallı insan kesimi :D çok başarılı bir yazı.

watashi wa sinem dedi ki...

ahaha andavallı güzel kelime :) bunu en kısa zamanda cümle içinde kullanmalı :) efendim teşekkür ederim yine beklerim :)