6 Eylül 2011 Salı

facebook sen nelere kadirsin !


geçenlerde evde sevgili kocam kola içerken kola şişesine baktııııım baktııım ve aklıma gelen şeyi aynen ona aktardım... konu şöyle gelişti ;

- biliyormusun ilkokulda çok fakir bir arkadaşım vardı, aynı sırada oturuyorduk, aynı sırada 3 çocuk oturulan dönemlerdi... (bu arada bi köy okuluydu benim okulum, ve çevredeki köylerde okul olmadığından bütün çocuklar bizim köye gelirdi okumak için) bu arkadaşımın ailesi deniz kenarındaki villalardan birinde bekçilik yapıyordu... çok fakirdiler, yani okul aidatını veremezlerdi bazen... sanırım 5 kardeştiler tam emin değilim, ama sonra en küçük kardeşiyle de dersanede aynı sınıftaydım ve çok zeki bi çocuktu...
neyse bu arkadaşım ilk okula giderken birgün çantasından küçük yeşil plastik bir şişe çıkardı, "içermisin" diye bana uzattı, üzerindeki etiket veya her ne ise koparılmış bu şişenin içinde ne olduğunu merak ettim... "kola" dedi, şaşırdım doğrusu, çünkü o şişenin kola şişesi olmadığı apaçıktı... şaşırdığımı o da farketti ve başladı anlatmaya...

bunların villanın sahibi daha yazın kışlık evine dönmeden evvel bir şişe kola alıp vermiş bunlara, annesi aylarca onu saklamış, birgün bi misafir gelirse ona ikram etmek için... ve sonunda bir misafir gelmiş evlerine kola ikram edildikten sonra, kalanı bu küçük yeşil şişelere bölüştürüp kardeşlerine okula giderken beslenmelerine koysunlar diye vermiş...

aylarca bir misafir gelirse diye saklanan kolanın, fakirliğin vahimliğini gözler önüne sermesi ne ironik gelmişti o zaman, hem garipsemiş hem çocuk aklımla komik bulmuştum... anneme anlatınca üzülmüştü o da, bazı küçülen kıyafetlerimi falan vermeye başladık sonra... neyse esasında zengin bir köydü öğrencilerin arasında belkide tek fakir olan o arkadaşımdı, diğer arkadaşlarımın çoğu büyüyünce yurt dışında okudular desem kafidir heralde... aklım başıma geldikçe ben büyüdükçe, yıllarım o arkadaşıma acıyarak üzülerek geçti.

sadede geleyim... şimdi ben bunu neden anlattım ? az önce facebookta bu arkadaşımı gördüm ben, yıllar geçti çoook uzun yıllar, ve bu arkadaşım 2 üniversite okumuş, gayet şık bir iş kadını olmuş, üzerinde minik siyah çeketi dar gri kısa elbisesi siyah topuklu ayakkabılarıyla bi takım gravatlı gömlekli beyler eşliğinde havuz kenarında gayet resmi pozlar vermiş ! bi de kendime baktım, üzerimde picamalar saçlar ev hanımı topuzu hemen yanıbaşımda kocam maç izlemekte, ve hala düzenli bir işim bile yok :/ peki sorarım size sayın okurlar. ben nerede yanlış yaptım ?

ps: acaba şimdi kola içtikçe aklına o günler geliyormudur? zira ben kola içildiğinde onu anımsıyorum bak... :(

2 yorum:

Alice dedi ki...

arkadaşın oldukça hırslıymış, imkanları kısıtlı olan insanlar her zaman daha hırslı oluyor ve hayatta daha iyi yerlere geliyorlar benim gözlemlediğim kadarıyla. senin ailen onlara göre daha iyi koşullar sunmuş sana, bunun için de hırsın hevesin sönmüş.tıpkı benim gibi.zerre kadar hırs istek yok içimde. öylesine yaşıyoruz işte :)

watashi wa sinem dedi ki...

kesinlikle öyle, bişeyi başaramadığımda hemen vazgeçen biriyim ben... çok kötü bir özellik biliyorum ama aşırı hırslı insanlardan da nefret ediyorum... bu arkadaşımın hırsı tamamen çaresizlikten... itiraf etmem gerekirse onun bulunduğu duruma sevinemediğim için kendimden utanmıyor değilim :/ neden ? çünkü bi zamanlar ben evde lakır lakır kola içerken onun kola içmek için birinin hediye etmesini aylarca beklediğini biliyorum... ne oldu da şimdi şartlar eşitlendi? :D hatta eşitlenmedi bile o benden bikaç level yukarıda :D