28 Kasım 2011 Pazartesi

dikkat ! bu post ağır tahrik içerir.



efendim, gecenin bu saatinde beni yazma aşkıyla yakan mevzu, artık tahammül edemediğim bir kaç şey...

bazı moda bloglarını takip ediyorum. her kadın kadar modayla ilgiliyim ( bazıları gerçekten fazla ilgili,ben o kadar değil) ve bu blogların içinde gerçekten çok profesyoneller de var... isim vermek istemiyorum şimdi... tabii ki çok acemiler de var, olsun, o da olabilir deil mi ? ama öyle olmuyor o iş işte...

hayatının önemli bir kısmında belirli bir tarzı olan biriydim ben, dinlediğim müzik, yaşayış tarzım, hayat felsefem vs. ne denir buna bilmiyorum... o dönem ki giyim ve tarzımı şuan asla eleştirmiyorum, çünkü eğer şuan yaşımdan dolayı garip görünmeyeceğimi bilsem hala aynı şekilde giyinmeye,yaşamaya devam ederdim... çoook memnundum o halimden çünkü... ama okuldan sonra iş hayatına girince ister istemez belirli ölçüde değişimlere uğruyorsunuz... ben normal insanlar gibi renkli giyinmeye işe başladıktan sonra, kadın gibi giyinmeye ise evlendikten sonra başladım diyebilirim...

fakat hiçbir zaman rüküş bir insan olmadım ben çok şükür :) benim annem çok iyi bir terzidir, ve annem bu işten ekmeğini kazanmış bir kadındır... çook bilirim taa nişantaşından müşterileri evimize kadar dikiş için, prova için gelirdi.... annem ilk gençlik yıllarımda hep bana çeşit çeşit elbiseler, etekler vs dikip giydirmenin peşinde oldu, ama dedim ya benim bir tarzım vardı ve belirli bir yaşa kadar o yoldan hiç şaşmadım :)

moda bende geç gelişen bir olgu yani, bu sebeple şimdi moda bloglarını takip ediyorum... hala kendi bildiğimi okusam da, değişik fikirler görmek hoşuma gidiyor, mesela 2 senedir evde duran ve nasıl giyeceğimi bilmediğimden dolaptan bana bakan zavallı jean gömleğimin bir blogda nasıl kombinlendiğini görmeyi seviyorum...

yalnız bizim moda bloglarının bazılarının bi takım kaygıları var, ve bu beni acayp sıktı artık :)

şimdi güzel giyiniyorsun, bişeyleri birbirine güzel kombinleyebiliyorsun demek, tasarım da yapabileceğin anlamına gelmez... moda tasarımıyla olmasa da reklam tasarımıyla alakalı bilgili biri olarak şunu söyleyebilirim ki, tasarım, yaratmak demektir, ve herkes uyumlu giyinebilir ama yeni bir şey yaratamaz... ve esas konu şu ki ; PİYASADA ZİLYON ADET BULUNAN DÜZ BİR TİŞÖRTÜN VEYA DÜMDÜZ BİSİKLET YAKA BİR ELBİSENİN ÜZERİNE ÇİÇEK YAPIŞTIRIP, YAKASINA DANTEL DİKİNCE O TASARIM OLMUYOR.... bundan cidden sıkıldım artık... etek kesimi, omuz detayı, yaka detayı vs ile bi fark yaratamıyorsan, zaten hiçbir esprisi olmayan bir elbisenin üzerine bişey dikerek, bir parça farklı renk kumaş iliştirerek olmaz o iş kardeşim OLMAAAAAAZ. her ne kadar çevrende egonu şişirip o kasıla kasıla koyduğun fotoların altına "ayy cınım harika olmuş buuuuuuuuu" diye yorum yapıyor olsalar da OLMAMIŞŞŞ... sen yine al çarşıdan pazardan, güzel güzel giyin kardeşim, hiç kasma" tasarım yapcem beaaan" diye. yine bişey yapma demiyorum hobi olarak gene yap, ama kendini bi Nur Yerlitaş, bi Dilek Hanif bi Tuvana Büyükçınar ilan etme, dikiş dikmeyi biliyorsan ancak bi Barbaros Şansal'sındır, o kadarı bile olabilsen yeter sana bokunu çıkarma gözünü seveyim yaa...

not: hayır bi de bu manyakların yandaşları var ki en tehlikelileri onlar, adam bu sıçtığım kıyafetleri satıyor ve bikaç sivrizeka da bunları alıyor mu allasen ! daha da bişyy demiyorum ben !

hepinizin moda anlayışına inat size en "ev hali fotomla" veda ediyorum :P

4 yorum:

Sonsuz Dekorasyon dedi ki...

çok dürüst ve açık bir yazı olmuş fikirlerini açıkça yazmışsın tebrikler

http://sonsuzdekorasyon.blogspot.com/

watashi wa sinem dedi ki...

çok teşekkür ederim :)

Fido dedi ki...

ya ne güzel yazıyorsun sen öyle!!yazı dilini çok sevdim :)

www.fido-land.blogspot.com

watashi wa sinem dedi ki...

utandım :* çook mersi :)