30 Ekim 2012 Salı

My Name İs Khan

My Name is Khan




oldum olası hint sinemasını merak etmişimdir.. orada çok büyük bir sektör olduğu aşikar... fakat adamakıllı izlediğim tek hint filmi "my name is khan" oldu... ve sanırım başlancıgı en iyisiyle yaptım... şimdi artık hint sinemasına başka bir sempatim var...

her şeyden önce böyle bir filmin en azından birkaç ödülü hakettiğini düşünüyorum...

My Name is Khan
My Name İs Khan; asperger sendromlu müslüman Rizwan Khan'ın hikayesi...
asperger sendromu, sosyal ilişkileri kısıtlayan bir otistik bozukluktur... otizm'in bir çeşidi de diyebiliriz...
asperger sendromuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi buraya tıklayarak edinebilirsiniz...
hindistanda, müslüman ve hindu çatışmasının yoğun olduğu dönemde henüz çocuk olan khan, hasta olmasına rağmen çevrede konuşulanlardan ve tavırlardan etkilenmektedir... sorumsuz ve katı bir babası olan khan için annesi kolları sıvar.. anlayışlı ve ileri görüşlü aynı zamanda çocuklarına aşkla bağlı olan anne.. khan'a insanların sadece 2 çeşit olduğunu söyler "iyi insanlar ve kötü insanlar" herşeyi onun anlayacağı en yalın dille anlatmaya çalışan anne, hangi dinden olduğunun bir önemi olmadığını nasihat eder...
 khan büyüyüp annesi öldüğünde amerika'da yaşayan kardeşinin yanına gider... orada gördüğü dul ve hindu bir kadın olan mandira'ya aşık olur... mandira başta bu yakınlığa ciddi bakmasada khan ve oğlunun nasıl uyum içinde olduğunu görünce kabullenir ve onunla evlenmeye karar verir. khankardeşine bu evliliği istediğini anlatacak fakat müslüman olmayan bu kadınla evlenmesi pek hoş karşılanmayacaktır... neticede evlenirler... herşey harikadır... mandira khan'ın hasta olduğunu bilerek onunla evlenmiştir onun bazı eksiklerini tamamlar... khan hastalığı sebebiyle, duygularını belli net belli edemez, ağlayamaz, üzülemez, tanımadığı insanlara dokunamaz, bazı sesler ve renklere takıntılıdır.. yinede evlilikleri güzel gider... ta ki.. 11 eylül 2001 de amerika da ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonra müslümanlara olan bakış açısı değişene dek... mandiranın oğlu, khan soyadını aldığı ve üvey babası müslüman olduğu için okulda sürekli taciz edilir... yine bu tacizlerin yaşandığı bir gün kendinden büyük çocuklar tarafından dövülür ve hayatını kaybeder....
mandira artık bu ölümden khan'ı sorumlu tutmaktadır... khan'a "artık gitmeni istiyorum der"
khan ona ne zaman dönebileceğini sorar ve cevabı ; "tüm dünyaya ve hatta amerika başkanına, terörist olmadığını anlatıp ikna ettiğin zaman" olur...

khan bu cevabı ciddiye alır ve yolculuğu başlar...


My Name is Khan


film 3 saate yakın sürüyor.. ama bir sn bile sıkılmadan izliyorsunuz.. mandira'nın oğlunu kaybettiği sahne en dokunaklı sahnelerinden biri... filmde biraz forrest gump biraz yağmur adam aetkileri mevcut... ama din, siyaset ve ırkçılık konularının üzerine çok güzel işlenmiş kült bir film olmaya aday... 

khan tam olarak , insanların sonradan edinilmiş, kin, nefret, aşağılama vb duygulardan arındıktan sonra nasıl bir canlı olduğunun kanıtı...

filmin sloganı haline gelmiş

"benim adım Khan, ben bir terörist değilim" cümlesi aslında tüm filmi özetliyor... 

çok şey söylemek istemiyorum ama 3 saatlik dolu dolu bir film için ancak bu kadar kısa kesebiliyorum :)

izlediğinize kesinlikle pişman olmayacaksınız....

not : bu arada filmin başrol oyuncuları shahrukh khan ve kajol yönetmenimiz karan johar'ın vazgeçilmez oyuncularıymış...
yani bir tim burton vakası daha... nasılki her filminde helena bonham carter ve johnny deep yer alıyorsa...
shahrukh khan ve kajol'da beraber onlarca film çevirmişler

Hiç yorum yok: