20 Aralık 2011 Salı

meme kanseri denen hadise

bu günlerde çok fazla karşılaşıyoruz bu problemle. Vahide Gördüm'den sonra yine aynı dizinin oyuncusu Deniz Uğur'a da aynı teşhis konulmuş.

ailemde, halam meme kanseri, yine babamın kuzeni meme kanseriydi. bu kötü tesadüfler bu konuya olan hassasiyetimi bir kat daha arttırıyor.

ben daha 23 yaşındayken göğsümde elime gelen bir kitle olduğunu farkettim ve hemen randevu alıp doktora gittim.. amacım mamografi çektirmekti fakat o zamanlar bu konuyla alakalı çok az şey bildiğimden, mamografinin de benim yaşımda birine çekilmeyeceğini bilmiyordum tabi.. bir ultrason muayenesinden sonra, kitlelerin fibrokistler olduğu tespit edildi. içim rahatladı mı ? hayır! çünkü, aile geçmişimde bu hastalık ne yazıkki var.

düzenli muayene olmam gerektiğini biliyordum ama ihmaller, hayat şartları ve bizim topluma has, hasta olmadan doktora gitmeme durumu hep engel oldu...

ama bu arada bazı doktor görüşmelerim oldu.

hastalıkla alakalı sürekli araştırdım öğrendim...

benim içimi rahatlatan durumlardan biri de meme kanseri geçmişinin baba dan değil anneden geçiyor olması ve çok şükür ki annem tarafından hiçkimsede böyle kötü hastalıkların olmaması. tabi bunun yanında bu risk altında olmadığımız anlamına gelmiyor.

burada yapılması gereken, düzenli olarak bir genel cerraha meme muayenesi olmak, ve 35 yaş (sanırım) sonrasındaysanız mamografi çektirmek.

bunun dışında meme kanserini önleyen sebzelerin başını brokoli çekiyor. ha brokolinin kilosunun 10 tl olduğu düşünülürse, doktor muayenesi bile daha ucuza geliyor...

bu hastalığın erken teşhis sonucu tedavisi mümkün, bu sebeple ihmal edilmemeli. internette bir çok sitede kendi kendinize elle muayenenin nasıl yapıldığıda anlatılıyor, fakat her kitleyi kanserli doku sanıp paniğe kapılmayın, siz muayenenizi yapın son sözü doktor söylesin...
sağlık dolu günler hepimizin olsun.

Hiç yorum yok: