4 Eylül 2012 Salı

HOŞÇAKAL AĞUSTOS, YİNE BEKLERİZ...

ağustos benim ayım :) hani doğduğum ay ya o açıdan.. yoksa seçme şansım olsa ben şubatı seçerdim. nedenini bende çok bilemiyorum. ama şu bir gerçek ben yaz mevsimini sevmiyorum reyiz :/ telefonumda ağustostan seçmeceler yaptım. aa her ay yapsam ya ben bunu eğlenceli görünüyor :)


mudo dan aldığım "love story" temalı tişörtüm... çok tarzım olmasa da esprisini sevdim  :) hatta üzerimden uzun süre çıkarmadım.


minik yeğenimin dinazor ayakları...


tüm hayvanlar alemini üzerimde taşıyorum. elbisemi
geçen kış koton'dan ayıla bayıla almıştım


ahh ! bu ayakkabılarla ilgili söylenecek çok şey var :( kendilerini new look 'tan bir hata sonucu almış bulundum.. normalde bu kadar topuklu ayakkabı giymem imkansız... neyse dedim olsun belki bir gün giyerim. fakat ayakkabılar geldiğinde bir şok daha yaşadım. ayakkabıyı tam 42 numara yollamışlar !!
geri göndermek çok meşakatli olacağından öylece kaldılar. bakmayın ayağımda öyle göründüğüne resmi çekmek için ayağımı topuğuna kadar dayadım. normalde annesinin topuklu ayakkabılarını giymiş kız çocukları gibi oldu.. büyük numara ayakkabı arayanlar beni bulun pls !


ee doğum günü kutlamasız olur mu ? tabi o rakı daha yarısına inmeden benim gözlerime ağırlık bastı... alkol benim çok feci uykumu getiriyor :)


bunlar sevgilimin "yoldaki satıcıdan çiçek almam" kuralını bozduran güller. ee tabi bunda doğum günü çocuğu olmamın payı da var :)


şirkette süpriz parti :) bu kadar değil elbet bir de çok güzel şort tulum hediyem var. nasılda biliyorlar zevkimi ama :P


saat 12 olunca arka odaya kaçan ve ne karıştırdığına bakmak için peşinden gittiği sevgiliyi browniye mum dikerken görmek, hem çok komik hemde çok güzeldi.. yerim ki ben onu :)


trabzon'un yağmuru biter mi ? bitmeeeez ! ve 100 kere gitse de akıllanmayan simone'ye bir ders daha olur.. işle böyle babet'in içine çorap (hemde beyaz) giydirir. kırolukta zirve yaptırır !


efendiim bu arkadaşın adı minnoş, aslında bu benim koyduğum isim. hergün aynı yerde aynı saatte oturarak mahallemizde meşhur olmuş kendisi. artık beni de tanıyor ve gelip işte fotoğraftaki gibi kolumu, kucağıma atlayıp yüzümü falan yalamaya başlıyor...


bu da ramazan ayından bir kare. ABDÜLKADİR lokantasını bilir misiniz ? gerçi şubeleri olmadığını biliyorum. sadece bakırköy'de yerleri varmış. kendisi VEDAT MİLOR dan tam not almış bir KASTAMONU lokantası.. şahsen KASTAMONU yemeklerini bilmesemde gidince denediğim TİRİT aklımı başımdan aldı... onun resmini çekmemişim ne yazıkki bir dahaki sefere artık.


ağustos'un kısa özetini okudunuz efem.. sevgiler... :)

Hiç yorum yok: