30 Kasım 2011 Çarşamba

O DEĞİL DE


şimdi kanallar arası gezinip duruyordum, kocam içeride dünya maçlarını internetten izliyor.

biz karı-koca futbol konusunda saplantılıyız, dünyada ne kadar maç varsa izliyoruz, o daha çok izliyor bazen ben kaytarıyorum, hatta o kadar hastayız ki, bi ara basketbolu da kattık bunun içine döndürüp döndürüp izliyoruz... şimdi dünyanın başka bir ucunda bi maç var diyelim ki, ee aradaki saat farkınıda düşünüp bütün gece oturup sabaha karşı maç izliyoruz... izlerken bazen çok heyecan yapıyoruz, bazen kendimizi tutamayıp bağırdığımız falan oluyor.... esasen ben de o da türkiyeden birer takımı hemde fanatik derecede tutuyoruz. ama bizim futbol heyecanımız tuttuğumuz takımla alakalı değil... izliyoruz izliyoruz, heyecan yapıyoruz falan çoğunlukla hep tek maçla yatıyor kuponumuz ama olsun :)

yani ruh hastası değiliz çok şükür iddia hastasıyız sadece... yani neredeyse evimizin geçim kaynağı iddia... kocasına maç izliyor diye kızmayan tek kadın benim sanırım... :P

ya o değilde ben size ne anlatacaktım.. şimdi tv8 de Okan'ın programında "Çok Sevgili" Uğur Dündar eniştem var... onu görünce aklıma yine çocukluğum geldi :)

şimdi beni daha öncelerden okuyanlar, ne derece saf bi çocuk olduğumu bilir, bana çocukken halamın baktığını da bilir. önce biraz halamdan bahsedeyim.

bizim ailedekiler, halalarım, amcalarım vs. geç evlendiler, çünkü erken evlenmek ayıp bizde :D çok ilginç bir aileyiz ama, ben çocukken falan böyle 19- 20 yaşında evlenen birini duyduklarında "aaaa daha çocuk" gibi tepkilerle büyüdüm. tamam şuan devir değişti ama biz çocukken de evlilik yaşı 30 değildi heralde....

şimdi beni evvelden beri okuyanlar, benim babamın işi gereği bir trakya köyünde büyüdüğümü de bilir, yani aslında ben trakyalı değilim ama, babam sebebiyle çocukluğum orada geçti... trakya da da kızlar erken evlenirler, yani 19 yaşına geldiyseniz ve hala nişanlı değilseniz evde kaldınız demektir :)

benim halam 30 yaşında evlendi, evlenene kadar da bana baktı, tabi trakya bölgesindeyiz ve daha çocukluktan kızlara çeyiz yapılmaya başlanıp kafalarına evlilik fikri zerk ediliyor... mahallede oynarken arkadaşlarım bana diyorlar ki "simone senin alan evde mi kalmış ? "
*alan = halan

ya bende çocuğum neticede, etkileniyorum mahalle baskısından :P

eve geliyorum ve halama diyorum ki "hala senin neden nişanlın yok?"

halam da hiç bozuntuya vermiyor " aa kim demiş yok diye, var benim nişanlım,kim hemde bilirmusun ?" o esnada tv de Arena var ve halan Uğur Dündarı gösteriyor, "işte bak o benim nişanlım" ahaha ben tabi saf, yiyorum bunu...
ertesi gün mahallede cevabım hazır "benim eniştem Uğur Dündar :P

yani ben Uğur eniştemi ayrı severim, :D sırf bu yüzden

o değil de Fox tv de "Var mısın, Yok musun" devam ediyor yahu, hayatta gördüğüm en saçma yarışmadır bu da.

şimdi ben yıllar evvel sırf eğlence olsun diye bir müzik yarışmasına başvurdum.. ha tabi para ödülü falan da var, sesim de fena sayılmaz hani :) ama asıl amaç tabiki de para ödülü, daha yarışmaya başvurdum ertesi sabah görüşmeye gelin diye aradılar, bu arada ben hangi yarışmaya başvurdumsa görüşmeye çaırmışlardır, ben sadece 1 tanesine gittim ama, o zaman niye başvuruyorsun dediğinizi duyar gibiyim :)

neyse bundan cevap geldi ertesi gün gidicem görüşmeye o akşam bizim akrabalardan biri show tv de çalışıyor, iyi de bi görevi var, o bize geldi.. ben buna anlattım böyle böyle diye...

ya bırak sen onu gel yeni yarışmaya başvur dedi, işte o zaman o Acun'un yarışma daha yeniydi... ona seni hemen alırlar falan dedi... bende diğerine gitmedim. onu dinledim... bunlarda beni aradı hemen, mülakata gittim, kel ve uyuz bir adam ve yanında 4 adam daha hem kameraya çekip hem sorular soruyorlar falan, adam bana benim akrabanın adını söylemez mi diğer adayların yanında, sen nesi oluosun falan filan vs... anlattım bende...

hoşuma gitmedi hiç adam, bana bi ters davranıyor bir gıcık bir sinir anlatamam. bi de "bize anlatabileceğin ilginç bir hikayen var mı ?" falan dediler. bende safım ya, orda sallayamadım
"evet bana geçen sene tren çarptı, öldüm diye beni gömdüler, ama ben tırnaklarımla kazıyıp çıktım mezardan" diyemedim. "yoo hayır ilginç bir hikayem yok" dedim. "kazanırsan parayı ne yapacaksın" diye sordular, ben yine "40 milyar kredi borcum var, evimi haciz ettiler, kartonların üzerinde uyuyorum" diyemedim ve "araba alıcam" dedim....

adam naapsın benim gibi gamsız yarışmacıyı yea, bide çıkınca ablamı aradım anlattım o adamla araları kılmış biraz, aramadı tabi adam beni, aslında her mülakatı farklı kişiler yapıomuş bendeki şansa bak te allaam... :)

neyse bu da işte dramatik hikayelerini anlattıkları için para kazanan insanların yarışmasına döndü zaten iyice, demek benden sonra stratı öyle verdiler, Fox tv deki hepten abartmış durumu, nerdeyse hastaneden yarışmacı bulup canlı bağlantı ile yarıştıracaklar... töbestafrullah !

2 yorum:

Fido dedi ki...

:) çok güldürdün beni,Allah iyiliğini versin,belki o şarkı yarışmasına girsen birinci bile olabilirsin,kim bilir :)


www.fido-land.blogspot.com

watashi wa sinem dedi ki...

ehehe... vallahi şarkı yarışmasına gitmediğime çok pişman oldum sonradan ama.. müzik kariyerim zaten evlenince son bulacaktı, bu sebepten fena da olmamış diye avundum :)